Cumartesi, Mayıs 23

Sakıncalı bir Ermeni kadın!

Yazar Elif Şafak'ın, 2005 Eylül'ünde yapılan Ermeni Konferansı'na sunduğu tebliği hatırlıyor musunuz? Şafak, 'Sürekli Sürgün' başlığı ile Ermenilerin ünlü feminist kadın yazarlarından Zabel Yesayan'ı tanıtmıştı. Tebliğini de, Amerikan edebiyatının tanınmış kalemi Kurt Vonnegut'ın, Ermeni bir roman kahramanını alıntılayarak sonuçlandırmıştı. 1915 Ermeni soykırımından kurtulan roman kahramanı, babasına, 'Bir gün bir Türk ile karşılaşırsa ondan ne duymak isteyeceğini' sormuş. Babası, 'Biz gittikten sonra ülkelerinin çoraklaştığını duymak isterim' demiş. Elif Şafak, pek çok yüreğin tercümanı olarak, tebliğini, 'Bizim bunu söylemeye, 'Evet, siz gittikten sonra ülkemiz fikirsel, sanatsal, siyasal, toplumsal her anlamda çoraklaştı' demeye ve diasporanın da bunu duymaya çok ihtiyacı var' cümlesiyle bitirmişti.

O zaman bu tebliğle şunu farketmiştim; çok az Ermeni yazar ve sanatçı tanıyordum. Eminim bu pek çok kişi için de böyledir. Üstelik Zabel Yesayan, kendi deyimiyle 'Bir eşkıya, dağlarda bir özgürlük savaşçısı...' olma düşünü taşımış bir feministti. Bir kadın olarak, Türkiye'nin halkları kaybetmesiyle yaşadığı çoraklaşmayı ve yalnızlığı, çok sıcak biçimde yüzümde hissettiğimi hatırlıyorum. Dünyadaki pek çok kadın hareketini inceleyerek dersler çıkarmaya çalışan bizler, Yesayan'ı tanımıyorduk... Hal böyle olunca, Belge Yayınları'nın Marenostrum Dizisi ilk başvurulacak kaynak oluyor. Belge Yayınları, Yesayan'ın, 'Silahtarın Bahçeleri' adlı kitabını geçen mart ayında çıkararak bizlere tanıttı.

Zabel Yesayan, pek çok Ermeni yazar tarafından, 'Ermeniler arasında en yetenekli, çok yönlü yazar' olarak tanımlanır. 1878'de İstanbul'da doğan bu yetenekli yazar Yesayan, 1892'de Paris'te Sorbonne ve Fransız Koleji'nde edebiyat ve felsefe okur. 1908'de İstanbul'a geri döner. 1909'da da, İstanbul Ermeni Patriği, Adana'daki katliamdan sonra oradaki Ermeni halkının ne durumda olduğunu tespit etmesi için Yesayan'ın bir heyetle Adana'ya gitmesini ister. Görevi, yetim kalan Ermeni çocukların durumunu rapor etmektir. Kilikya'da Ermenilerin yaşadığı trajediyi pek çok makalesine ve en önemlisi 'Yıkıntılar arasında' adlı kitabına konu yapar.

1915'de oluşturulan sakıncalı Ermeni entelektüller listesinde adı geçen tek kadın aydındır Yesayan. 234 kişilik listede yer alan pek çok Ermeni aydınının payına trajik ölümler düşerken, Yesayan kaçmayı başarır ve Bulgaristan'a geçer. 1920'lerden sonra Yesayan, Paris ve Bakü arasında gidip gelir. 1933 yılında da Sovyetler Birliği'ne gider. Ömrü mücadeleyle geçen Yesayan, 1930'ların sonlarına doğru da, sosyalizme yakınlığına rağmen, eleştirel duruşu nedeniyle bu sefer de Stalin rejiminin damgaladığı sakıncalılar arasına sokulur. Sibirya'ya sürülür ve orada ölür.

Milliyetçilik kirine bulaşmadı

Zabel Yesayan'ın, Belge Yayınları'ndan çıkan 'Silahtarın Bahçeleri' adlı kitabı, ilk sayfalarına Elif Şafak'ın bahsettiğimiz tebliğini almış. Ardından Yesayan'ı tanıyan Ermeni aydınların anıları geliyor.

Bu anıların birinde, Ermeni şair Gostan Zaryan, Yesayan için İsabella d'este (sanat konusundaki bilgisi ve siyasal alandaki üstün yeteneği ile ünlü İtalyan Rönesans prensesi) benzetmesi yaparken; Ermenistan'ın tanınmış kalemlerinden aynı zamanda Yesayan'ın öğrencilerinden olan Ruben Zaryan ise, onun doyumsuz derslerini anlatıyor. Sonra da Yesayan'ın 'Sahte Dehalar' adlı uzun hiciv öyküsünden, 'Ateşten Gömlek' adlı otobiyogrofik çalışmasından, 'Zincirsiz Prometheus' adlı Sovyet Ermenistanı'nı anlatan izlenimlerinden, 'Silahtarın Bahçeleri' adlı, bilinen ve en fazla beğeni toplayan eserinden ve son olarak 'Yıkıntılar Arasında' adlı eserindeki sarsıcı Adana katliamı tanıklığından alıntılar birbirini takip ediyor.

Yesayan, eserlerinde açıklığı ve özlü ifade tarzıyla dikkat çekiyor. İyi bir gözlemci olan Yesayan, bunu, 'Bir yazarın eylemin cereyan ettiği bölgeyi çok iyi bilmesi önemlidir' cümlesiyle özetliyor. Örneğin 'Silahtarın Bahçelerin'deki İstanbul tasvirinde, yaşadığı coğrafyanın tüm renklerini ustaca veriyor. Ve Türkiye'nin halkları kaybetmesinin gerçekten günümüze nasıl bir kuruluk getirdiğini daha iyi anlıyorsunuz.

Yesayan, 'Yıkıntılar Arasında' adlı eserinde ise, Ermenilerin Adana katliamından sonra yaşadıklarına birinci elden tanıktır. Gördüğü mezar kentler, dehşetengiz insan manzaraları ve acılara tanıklığı artık ömrünün yol izleri olacaktır. Ancak buna rağmen milliyetçilik kirine bulaşmaz. Bu insanlık ayıbını okuyan kişi bir öfke seline kapılırken, katliamın tanığı Yesayan'da sadece yurtseverlik ve diğer halkları Ermenilerin acılarından haberdar etme çabasını görürsünüz. Evet bu kitap, yazarın yaşamında önemli bir dönüm noktasıdır. Artık Yesayan, eserlerini toplumsal amneziye karşı yazar ve 1909 ile 1915 katliamı tanıklarının katipliği gibi çalışır. Elif Şafak'ın deyimiyle Yesayan, 'Büyük toplumsal trajedilerin yaşandığı dönemlerde yazarların ve yazarlığın en önemli misyonunun 'hatırlatmak' olduğuna inanır.' Söylemek bile gereksiz tabi, Yesayan, Ermeni edebiyatının önemli bir kalemi olmayı ve halkının mücadelesinde bir özgürlük savaşçısı olmayı başardı. Bu Ermeni yazarın yüreğini tanımanızı öneririz...

Kadınlar ortalama yazar olamaz!

Yesayan, erken dönemdeki yazılarında feminist çıkışlara sahiptir. Hem Ermeni cemaatinin hem de Osmanlı'nın erkek egemen yapısını sorgular. Ermenice yazan ilk kadın yazar ve feminizmin yaşadığı toplumdaki kadınlar arasında yankı bulmasında öncü bir kimlik olarak bilinen Sirpuhi Düsap'ın, Yesayan'ın üzerinde önemli bir etkisi vardır. Yesayan 'Silahtarın Bahçeleri'nde, gençlik yıllarında arkadaşlarıyla birlikte Düsap'ın yazılarını okuduklarını, bu yazıların üzerlerindeki etkisini anlatır. 17 yaşındayken de Düsap'ı ziyarete gider ve edebiyat alanında kariyer planını açıkladığında, Düsap'ın verdiği öğüdü adeta beynine kodlar: 'Bu yolda defne yapraklarından çok uçurumlar var. Bizim toplumumuz, bir kadının isim yapmasına izin verme konusunda henüz hazır değil. Bu engeli aşabilmek için ortalamanın çok üstüne çıkmak gerekli. Bir erkek ortalama bir yazar olabilir, ama bir kadın olamaz...'

4 yorum:

  1. yaşasın bir kişiye ulaşmış sesim (:

    YanıtlaSil
  2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  3. Sesinizin yayilmasina yardimci olmak amaciyle ...
    http://team-aow.discuforum.info/t3991-Sak-ncal-bir-Ermeni-kad-n.htm
    armenian on web

    YanıtlaSil