..
Biz ölünce - siz susuyorsunuz ya, biz ondan ölüyoruz işte- ölünce biz, karşısında durup susacağınız kimse olmayacak. Silahlarınızla yalnız başınıza kalacaksınız.
Hoşça kalın.
o gün öldüm. artık hiçbir soruyu yanıtlamayan bir gülümsemeydim. sorusu olmayan bir yüz. acısız beyin. her şey, karşısında gülümsenecek bir film gibi akıp gidiyordu. ben, tam da istediğim gibi, orada öylece duruyordum. orada öylece durup, katillerden intikam bile almak istemiyordum. durmak ve gülümsemek. en sonunda bunu yapar insan. ne bağırmak, ne küfür etmek.
yenilmekle uzlaşmak arasındaki yerdedir delilik. delirdiğinizde herkes, artık mutlu olduğunuzu, her şeyin düzeldiğini sanır. düzelmiştir de bir bakıma. çünkü unutmuşsundur.
böyle bir delilik, hastalık değildir. bu delilik, insan üzerinde işlenen suçların sonucudur. ve suçlar hiçbir zaman kanıtlanamaz. gizlenmemiştir, bu yüzden ortaya çıkarılamaz. kimse cezalanadırılmaz. suçlu olanlara hiçbir zaman suçlarını gösteremeyiz. suçları, yine mahkumlar dinler ve dinledikçe yeni acılar çekerler. acı, yine acı çekme yeteneği olanlara düşer. yine dinleyenler duyacaklardır.
işte öyküler, bu yüzden hep biraz yanlış adrese gider.
..
Cumartesi, Mayıs 23
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder