"an" ı aynı şekilde görememek, ya da yorumlarını pek beğendiğim bir insanın tabiriyle "aynı zamanda karşılaşamamak"..
neden anlaşamayız ki..
bütün anlaşamamazlıkların altında paylaşamamak var sanki..
somut birşeyleri bölüşmek anlamında değil elbette, düşünce de paylaşılabilir bir sayılamayandır, tam da o nedenledir ki paylaştıkçaçoğalangillerdendir.
ah yakınlarımızı idealleştirmesek bir de; hayalkırıklıklarımızdaki azalma gözle görülebilirden öte derinden derinden hissedilebilir o vakit.
sen de mi
bari sen yapma
sen nasıl böyle düşünebilirsin/olabilirsin/yapabilirsin vb
kalıplarının bizden çook çooook uzak düştüğü "an"lar yaşasak bol bol, insan olduğunun farkına varsak karşımızdakinin..
bunları yazarken bile içimden kendime karşı "ama.." diye diretiyorum ama içime düşmemek için de kelimeleri arka arkaya sıralamaya çalışıyorum..
kendimden mi kaçıyorum böyle yaparak yoksa ciddi bir hatadan mı dönüyorum..
"az hasarla kurtarmak" başarı mıdır yoksa tam bir başarısızlık örneği mi..
ne kadar samimiydim aceba az hasar için çırpınırken..
yok yahu kendim olmak demek yerden yere vurup paramparça etmek değil ki!
içgüdülerine en çok ses verenler midir en çok insan olanlar?
cevabım net bir şekilde hayır düşünebilengillerinsorgulamadelilerindenbirzat olduğumdan sanırım..
"daha gençsin, yeni insanlarla tanışma imkanların çok geniş, eğer onların düşüncelerine dokunmaları için emek vermene değmeyeceklerini düşünüyorsan kendini bir yerle sınırlama.."
emek vermeye değip değmeyeceği düşünerek belirlenebilir mi?
düşünürken verilen emek kafi midir?
ilk deneme ve getirisi olan yanılma ve kadim dostu yılgınlık emek-yoğun çalışmanın bir örneği olarak değer biçmek için en doğru zaman mıdır?
kaçmak değilse bu değerleri kesip biçme işi nedir aceba?
"kaçmak"..
kime göre
neye göre
kimden
neyden
nerden
"an"..
ne kadar yoğun anlam yüklü bir kelime..
ne kadar..
korkmamak lazım değil mi
yola çıkmaktan
varıştan bağımsız olarak
yola koyulmayı sahiplenmek lazım, o gidişi
varış noktasından ziyade.
-mek/-mak ne ekleri bu kurulan cümlelerde?
sorularla ilerleyen bu "bulma" eyleminde kendini, cevapların bu kadar uzak/soğuk/dış bir ses gibi bu eklerle gelmesinin anlamı nedir..
"anlam"..
off ne çok aranıyor her gün..
hepimiz koşturup duruyoruz peşinde çılgın gibi
bazı zamanlarda tam buldum zannederken bir bakıyorum aynaduvarlıbirodanınortasındakendineyabancılaşmışbirben "işte!" diyor gördüğüne "işte bu anlam!"
anlayamadığından.
işte nitelemesıfatlarıylayineyeniyenidensayısızbileşenoluşturabileceğimben,
anlaşılmaya çalışıyor bir de!
iyi mi
imiş..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder